Günümüzün en önemli çevresel sorunlarından biri, hızlı kentleşme ve sanayileşmenin sonucu olarak ortaya çıkan atıkların güvenli şekilde yönetilmesidir. Bu kapsamda, özellikle atık su arıtma tesislerinden çıkan arıtma çamuru, etkili bir atık bertarafı süreci gerektirir. Arıtma çamuru, doğrudan çevreye bırakıldığında toprak, su ve hava kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle, çevre dostu ve sürdürülebilir yöntemlerle bertaraf edilmesi gerekir. Bu yöntemler arasında termal bertaraf, hem kalıcı hacim azaltımı hem de enerji geri kazanımı sayesinde öne çıkmaktadır.
Arıtma çamuru, atık suların arıtılması sırasında biyolojik ve kimyasal işlemler sonucu ortaya çıkan yüksek nemli katı görünümlü atıktır. Bu atık, yüksek oranda organik madde, ağır metal içerikli kirleticiler ve yüksek riskli patojen mikroorganizmalar içerdiğinden dolayı, kontrolsüz şekilde doğaya bırakılması çevre ve halk sağlığı açısından ciddi tehdit oluşturur. Etkin bir atık bertarafı yöntemi olan Termal Bertaraf, bu riskleri minimize ederek çamurun güvenli şekilde ortadan kaldırılmasını sağlar.
Termal Bertaraf yöntemi, arıtma çamurunun yüksek sıcaklıkta (850–1100 °C) oksijenli ortamda oksijen edilmesiyle gerçekleştirilir. Bu işlem sırasında organik bileşenler tamamen yanar, zararlı patojenler etkisiz hale gelir ve çamur hacmi %95 oranında azalır. Geriye kalan inert madde yani kül, genellikle inşaat sektöründe veya çimento üretiminde kullanılabilir. Bu yönüyle yakma, atığın yok edilmesinin yanı sıra ekonomik bir geri kazanım yöntemi haline gelir.
Atık bertarafı açısından termal bertaraf yöntemi, birçok avantaj sunar:
Evsel ve Endüstriyel atıklardan cam, taş, metal vb maddeler ayrıştırıldıktan sonra ezilerek ve parçalanarak püre (çamur) haline getirilir. Çamur haline getirilen çöpler hidrotermal karbonizasyon prensibinde çalışan kurutma ve yakma reaktörüne başka bir ön işleme tabi tutulmadan enjekte edilir.
Kurutma ve gazlaştırma reaktörüne beslenen atıklar, reaktör içerisinde hem neminden ayrışmış (kurutulmuş) hem de gaz formuna dönüştürülmüş olur. (Bu zamana kadar problem olan çöpler bu aşamadan sonra yüksek enerji içerikli gaza dönüşmüş olur.)
Hidrotermal karbonizasyon ile üretilen bu gaz freeboard bölgesine yönlendirilir. Freeboard bölgesine alınan yüksek enerji içerikli olan gaz, yanma için gerekli olan hava ile pilot brülör sayesinde tutuşturularak yanma reaksiyonu başlatılmış olur. Freeboard bölgesinde yanması sağlanan yüksek enerjili gaz, sistemin ihtiyacı olan tüm enerjiyi açığa çıkarır ve bu aşamadan sonra pilot brülör hariç tesiste doğalgaza ihtiyaç kalmaması sağlanır. Bu döngü, tesise atık beslendiği sürece kesintisiz olarak devam eder.
Freeboard bölgesinde yanan gaz, yüksek ısılı (900 co) baca gazına dönüştürülmüş olur. Oluşan baca gazı freeboard bölgesinden, ikinci yanma bölgesine yönlendirilir. İkinci yanma bölgesine geçen baca gazı, emisyon gidermek amacıyla ikinci yanma bölgesinde 10 saniyenin üzerinde bir sürede reakte edilerek kürlenmesi sağlanır. Bu sayede freeboard da yanma döngüsünü tamamlayamamış gaz molekülleri de yanma reaksiyonunu tamamlayarak içeresindeki enerjiyi açığa çıkarmış olur. Tamamen doğaya zararsız hale gelen, içerisinde sadece kül bulunan baca gazı, enerjiyi geri kazanmak için tasarlanmış olan yüksek verimli atık ısı eşanjörüne yönlendirilir. Atık ısı eşanjörüne 900 co giren baca gazı 160 co' ye düşürülürken elektrik üretim türbini için gerekli olan buhar enerjisine dönüştürülmüş olur. Atık ısı eşanjöründen geçen 160 co' ye düşürülen baca gazı Jet Pulse partikül tutucu filtre bölgesine yönlendirilir. Jet pulse partikül tutucu filtre sayesinde 3 mg/Nm 3 salınım seviyesine kadar baca gazı temizliği sağlanır.
Jet Pulse partikül tutucu filtreden çıkan içerisinde doğaya zararlı partikül ve moleküllerden arındırılmış baca gazı, kanallar vasıtasıyla emisyon kontrollü bacaya yönlendirilir. Sürekli Emisyon Ölçüm Sistemi, baca gazını 10 farklı emisyon parametresini 7/24 kesintisiz analiz ederek güvenli emisyon kontrolü sağlar. Emisyon kontrol sistemi, parametrelerde herhangi bir sınır aşımı tespit etmezse tesis kesintisiz olarak çalışır. Emisyon kontrol sistemi, kontrol ettiği parametrelerin herhangi bir tanesinde sınır aşımı tespit ederse tesis otomatik olarak alarm vererek kapanır.
Türkiye’de atık bertarafı uygulamaları gelişme aşamasındadır. Birçok belediye halen arıtma çamurunu düzenli depolama yöntemiyle bertaraf etmektedir. Ancak bu yöntem hem çevresel riskler taşımakta hem de sürdürülebilir değildir. Bu nedenle, termal bertaraf sistemlerine olan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır.
Bu alanda öncü firma INEVA Çevre Teknolojileri’dir. INEVA, Türkiye’de çeşitli belediyelerle iş birliği yaparak geliştirdiği “Atıktan Enerji Üretim Sistemi” ile arıtma çamurlarını ve diğer biyokütle atıkları çevreci bir yaklaşımla enerjiye dönüştürmektedir. Firma, düşük emisyonlu termal bertaraf teknolojileri kullanarak hem atıkların bertarafını sağlamakta hem de sürdürülebilir enerji üretimine katkıda bulunmaktadır. INEVA'nın Atıkdan Enerji Üretim Sistemi, Türkiye’nin döngüsel ekonomi ve karbonsuzlaşma hedeflerine ulaşması açısından stratejik önem taşımaktadır.
Termal Bertaraf işlemi sırasında atmosfere salınabilecek gazlar (karbon monoksit, kükürt dioksit, azot oksitler, dioksinler) gelişmiş termal bertaraf sistemleri ile kontrol altına alınmaktadır ve atık bertarafı işlemi çevresel olarak güvenli hale getirilir. Sahip olunan teknoloji sayesinde Avrupa Birliği normlarına uyum sağlanmakta ve çevre üzerindeki olumsuz etkiler minimum seviyede tutulmaktadır.
Arıtma çamurunun termal bertaraf yöntemiyle bertarafı, çevre koruma ve enerji geri kazanımı açısından modern, etkili ve sürdürülebilir bir yöntemdir. Türkiye’de bu konuda atılan adımlar, özellikle INEVA'nın katkılarıyla daha somut ve verimli hale gelmektedir. Doğru yatırımları, mevzuat desteği ve yerel yönetim iş birlikleriyle atık bertarafı, sadece bir çevre yükü değil, aynı zamanda ekonomik bir kaynak olarak değerlendirilebilir.